"Evcilleştirdiğin her şeyden sonsuza kadar sorumlu olursun."
-- Küçük Prens, Antoine de Saint-Exupéry (1943)
Kronoloji
Ne yapabilirsiniz ?
Sokakta yaşayan köpekler
İnsan-köpek anlaşmazlıkları ?
Çözümler
Türk halkı olarak yıllardır sokaklarımızı ve evlerimizi kedi ve köpeklerle paylaşıyoruz. İster şehirde ister kırsal bölgede olsun, Türklerin bu sevgisi birçok turistin gözünde Türkiye'yi benzersiz kılan unsurlardan biridir. Hatta Stray ve Kedi gibi uluslararası belgesellere de konu olmuştur.
Fakat şu anda bu hayvanların hayatı ve özgürlüğü tehlikede. Hem de 2004 yılında yürürlüğe giren ve onları koruyan yasaya rağmen.
!!!! ÖNEMLİ : Evcil hayvanlarin sokakta yaşaması ile ilgili görüşleriniz ne olursa olsun, bu yeni yasanın milyonlarca köpeğin öldürülmesine yol açacağını anlayın. Yasanın iddia edilen amacı insanları köpeklerden korumak ve insan-köpek anlaşmazlıklarını azaltmak. Fakat gerçek şu ki, aslinda sokaktaki hayvanlar mutlaka kötü insanlardan korunmalıdır. Hepimizin bildiği üzere, yıllardır sayısız hayvan fiziksel ve psikolojik işkence gördü, yaralandı, tecavüze uğradı, veya öldürüldü. Unutmayın, bunlar 2004 hayvanları koruma kanununa rağmen yaşandı. Bu yeni yasa hayvanları koruyan yasaları etkisiz hale getiriyor.
Mayıs 2024'de gündeme gelen yeni yasa tasarısı köpeklerin toplanıp barınaklara götürülmesini, ve sahiplenilmeyen köpeklerin öldürülmesini önerdi. Teklif daha yasal olarak oylanmadan köpeklere yönelik nefreti artırdı ve insanları köpekleri özgürce öldürmeye teşvik etti.
Bilindiği üzere Türkiye'deki köpeklere yetecek kadar barınak yoktur, olan barınaklar da yetersiz kalitededir. Zaten çoğumuz köpeklerin yakalandıktan sonra ya öldürülmelerinden, ya da yiyecek, su, veya güvenlikleri sağlanmadan ıssız alanlara salınmalarından korkuyoruz.
GÜNCELLEME, 23 Temmuz: 17 Temmuz, 22 Temmuz, ve 23 Temmuz'daki toplantıların ardından Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu tasarıyı onayladı.
GÜNCELLEME, 30 Temmuz: TBMM 28 Temmuz ve 29 Temmuz' daki toplantıların ardından 30 Temmuz 2024, sabah saat 3:55 (!!)' de 275 evet, 224 hayır, ve bir çekimser oy ile onayladı.
GÜNCELLEME, 2 Ağustos: Resmi Gazete'de yayımlanarak ve cumhurbaşkanı tarafından imzalanarak resmen kanunlaştı.
GÜNCELLEME, 8 Ağustos: Ülke çapında birçok şehirde yapılan toplu katliamların video ve fotoğraf kanıtları var. Bütün sözlerin yetersiz kaldığı bu durumun rezillik boyutunu anlamayan ve hayvanları seven yüz binlerce kişinin psikolojisini ne kadar bozduğunu tahmin edemeyen yoktur herhalde. Türkiye'deki toplu köpek katliamları artık tüm dünyada haberlerde yer alıyor.
GÜNCELLEME, 16 Ağustos: Cumhuriyet Halk Partisi 15 Ağustos'da yasanın iptali ve yürürlüğünün durdurulması için Anayasa Mahkemesi'ne 182 sayfalık itiraz dilekçesi verdi.
GÜNCELLEME, 1 Eylül: Yasayı ve cesaretlendirdiği şiddeti ve katliamı protesto etmek icin Yenikapı'da büyük bir miting düzenlendi. Eş zamanlı olarak Londra'da da bir protesto yapıldı. Komşunum Nöbetteyim'in derlediği listeye gore yasa onaylandığından beri en az 44 şiddet ve katliam vakası yaşandı (bunlar sadece bildiklerimiz, büyük ihtimalle daha haberimizin olmadığı neler oldu).
GÜNCELLEME, 4 Ekim: Bugün 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü. Tüm hayvanların yaşamlarının önemli olduğunun hatırlanması gereken bir gün. Hayvanların bir eşya değil, bilinçli varlıklar olduğunu kabul etmek için bir gün. Hayvanlar olmadan gezegenimizin çok sıkıcı ve yalnız olacağının farkına varmak için bir gün. Gezegenimizi paylaştığımız bu harika canlıları kutlayabilmek yerine, Türkiye bugün devam eden katliamda zarar gören ve öldürülen tüm hayvanları anıyor ...
Her gün köpeklerin öldürüldüğü göz önüne alındığında, şimdi yapmamız gereken en önemli şeyler:
1) köpeklerin toplanmasını engellemek,
2) yasanın geri çekilmesi için elimizden gelen her desteği vermek,
3) hayvanları savunan herkesin ve her kuruluşun tek başına çabalamak yerine güçlerini birleştirmesi,
4) köpekleri onları öldürmek isteyenlerden korunabilecekleri güvenli yerlere yerleştirmektir.
Yapılabilecek diğer şeyler:
1. Cumhuriyet Halk Partisi'nin 15 Ağustos'da Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu itirazı hem imza vererek hem de email yollayarak destekleyin.
2. Türkiye'de iseniz, Komşunum, Nöbetteyim! sayfasını aktif olarak kullanın.
3. Animal Save Movement website'sini ziyaret edin, destekleyin, ve paylaşın.
4. Sosyal medyada #SokaktayımYanındayım, #KomşunumNöbetteyim, #KatliamıDurdurAYM, #ToplamaYerindeYaşat, #YasaDeğilCinayet, #SokakHayvanlarıSahipsizDeğil, #KatliamYasasınıTanımıyoruz, #YasayıGeriÇek, #WithdrawTheLawTurkiye, #TurkiyedeKatliamVar etiketleri ile hayvanların yaşam hakkını destekleyen fikirlerinizi yazabilirsiniz.
5. Her gün sayısı daha da artan protestolara katılıp sesinizi duyarabilirsiniz. Yaşam İçin Yasa sayfası ve sosyal medya hesapları protestoların yeri ve zamanı hakkında güncel bilgiler veriyor. Hatta 25 Temmuz'dan beri Romanya, Avusturya, İngiltere, İrlanda, ve ABD de dahil olmak üzere dünya çapında çok sayıda protesto düzenleniyor.
6. OIPA, Care2, ve change.org destekli dilekçeleri imzalayarak ve paylaşarak hayvanları koruma hareketlerine destek olabilirsiniz: Animal Save Movement, International Organization for Animal Protection (OIPA), Care2, Change.org (EU; English), Change.org (Barinaklar; Turkish), Change.org (Turkish)
Sorunuz varsa veya başka şekillerde yardımcı olmak istiyorsanız iletişime geçmekten çekinmeyin. Bu konuya uluslararası dikkat çekmemize destek olan Profesor Marc Bekoff, All-Creatures.org, Animal Save Movement, New York Times, Lady Freethinker, Humane Society International, Dominic Dyer, Chris Packham, ve Melda Kelemcisoy'a çok teşekkürler!
Bilimsel ve hayvan hakları açısından sokakta yaşayan köpekler konusu:
Birçok böcek, kuş, ve memeli türüyle çalışmış bir yaban hayatı biyoloğu ve bir doğa bilimci olarak, sokaktaki köpek ve kedilerin diğer hayvanlara zarar verebileceğine dair endişeler olduğunu biliyorum. Fakat, eksik bir düşünce tarzı olan türcülük aslında her şeyi olması gerekenden daha karışık bir hale getirmektedir.
Hangi tür olursa olsun her hayvanın yaşama hakkı olduğunu savunuyorum, ve de hep savunmaya devam edeceğim. Hayvan katliamı asla çözüm değildir !
Keşke her köpek, insan arkadaşları tarafından sevildiği, güvende olduğu, ve hayattan tam anlamıyla keyif alabileceği bir evde yaşasa. Ne yazık ki dünyanın hiçbir yerinde durum böyle değil. Pek çok köpek ya barınaklarda yer veya kaynak yetersizliği nedeniyle öldürülmeyeceklerine dair garanti olmadan, ya da sokaklarda yiyecek, su, ve korunaklı alan bulabileceklerine dair garanti olmadan yaşıyor.
Köpeklerin güvenliğini ve huzurunu sağlayacak uzun vadeli çözümler hayata geçirilene kadar, yapmamız gereken en önemli şey onlara yaşam fırsatı vermek yerine öldürmeyi seçen kişilerden ve yasalardan korumaktır.
Türkiye'deki insan-köpek anlaşmazlıklarının önemli nedenlerinden biri:
Hem Türkiye'de doğup büyümüş, hem de hayvan davranışları üzerine çalışan bir bilim insanı olarak, medyadan ve konuştuğum insanlardan gördüğüm kadarıyla insan-köpek anlaşmazlıklarının en büyük sebeplerinden birisi sokaktaki köpeklerin insanlar tarafından kışkırtılmasıdır (ya kasıtlı olarak ya da bilmeden).
Elbette bu durumun istisnaları da vardır, ve bunlar genel olarak ikiye ayrılabilir: Köpekler aç olduklarında ya da kendilerini tehdit altında hissettiklerinde saldırganlaşabilirler, ayrıca erkek köpekler bölgesel hakimiyet veya dişi köpekler için birbirleriyle kavga edebilirler. Her iki durum da uygun bakım, güvenli alan, beslenme, ve kısırlaştırma ile çözülebilecek durumlardır. Ayrıca unutulmamalıdır ki, hayvanlar saldırıyı sadece en son çözüm olarak seçerler, çünkü saldırmak ekstra enerji gerektirir ve kazanmak her zaman garanti değildir.
Ne yazık ki insanlar çoğu zaman kasıtlı olarak köpekleri kışkırtırlar. Mesela yıllardır medyada gördüğümüz videolardaki kendi halinde yatan bir köpeğe yaklaşıp onu tekmeleyen, döven, taş atan, taciz edenler gibi. Köpekler genellikle bu durumda kaçmayı tercih etseler de, eğer çok fazla sıkıştırılırlarsa ve başka seçenek kalmaz ise haklı olarak kendilerini korumak için saldırabilirler.
Bilmeden provokasyon da sanıldığından yaygındır. İnsanlarımızın çoğu köpeklerle karşılaştığında nasıl davranması gerektiğini tam olarak bilmiyor, ve de köpeklerin beden dilini okuyamıyor. Örneğin sokakta tanımadığınız bir köpekle uzun süre doğrudan göz teması kurmak köpek tarafından tehdit olarak algılanabilir. Ayrıca herhangi bir köpeğe dokunmadan önce, en azından kendi güvenliğiniz için, mutlaka ondan izin almanız gerekir.
Bir ipucu: Tanımadığınız bir köpekten izin istemenin doğru yolu, 1) köpeğe sizi görebileceği bir yönden yavaşça yaklaşın, ve doğrudan göz temasından kaçındığınızdan emin olun, 2) varlığınızı ve iyi niyetinizi yumuşak bir şekilde konuşarak duyurun, 3) elinizi uzatın ve köpeğin uzaktan koklamasına izin verin, ve 4) köpeğe ancak başını çevirmezse veya uzaklaşmazsa dokunun. Köpek kuyruğunu sallarsa veya elinize yaslanarak fiziksel teması başlatırsa bonus puan kazanırsınız!
Hem kendi güvenliğiniz hem de köpeğin güvenliği açısından, tanımadığınız bir köpeğin etrafında çığlık atarak koşuşturmak, veya ona doğru ani hareketler yapmak gibi davranışlarda ASLA bulunmayın. Ayrıca temas kurmaya çalıştığınızda uzaklaşan bir köpeğin peşinden koşturmayın! O uzaklaşarak seçimini zaten net bir şekilde ortaya koydu. Sağduyu kullanın; kimse bir yabancı tarafından ürkütülmekten veya izinsizce dokunulmaktan hoşlanmaz. Bu kesinlikle hayvanlar için de geçerlidir.
İleriye yönelik çözümler nelerdir?
GÜNCELLEME Ağustos 2024: Yukarıda bahsettiğim gibi, her gün köpeklerin öldürüldüğü göz önüne alındığında, şimdi yapmamız gereken en önemli şeyler, 1) köpeklerin toplanmasını engellemek, 2) yasanın geri çekilmesi için elimizden gelen her desteği vermek, 3) hayvanları savunan herkesin ve her kuruluşun tek başına çabalamak yerine güçlerini birleştirmesi, ve 4) köpekleri onları öldürmek isteyenlerden korunabilecekleri güvenli yerlere yerleştirmektir. Aşağıda yazdığım diğer her şey uzun dönem için geçerlidir, şu anda daha düşük önceliklidir.
Kısırlaştırmanın uzun vadede etkili bir çözüm olduğu bilimsel olarak gösterilmiştir.
Ancak insan-köpek anlaşmazlıklarını azaltmak için kısırlaştırmak tek başına yeterli değildir. Eğitim şarttır. Ebeveynler, insan-köpek ilişkileri hakkında bilgi edinebilir, ve de çocuklarına köpeklere saygı duymayı ve onların etrafında güvende olmayı öğretebilirler.
Veterinerler, köpek davranışı uzmanları, köpekleri besleyen ve onları tanıyan yerel halk, ve de gönüllüler, düzenli olarak planlanmış etkinliklerde bir araya gelerek köpek davranışları, köpeklerin vücut dili, ve nasıl güvenli iletişim kurulabileceği hakkında halka eğitim verebilirler.
Bu etkinlikler insanların hem köpek davranışları hem de hayvanların yaşam hakları konusunda bilinçlenmesini sağlayacak, ve de umarız ki bu köpeklerden bazılarının sahiplenilme olasılığını artıracaktır.
Bütün bunların tabii ki de hayvanlara zarar vermek, köpek dövüşleri, yasa dışı yetiştirme çiftlikleri, hayvanların alınıp satılması veya terk edilmesi gibi davranışları yüksek cezalara tabi tutan yasalarla birlikte gerçekleşmesi gerekiyor.
Kanun taslağı rehabilite edilmeyen köpeklerin öldürülmesi teklifini de içeriyor. Sokaklarımızdaki köpeklerin orada olmasının tek nedeni biz insanlardır. Ayrıca köpekler insanlarla olan geçmişleri nedeniyle en kolay eğitilebilen hayvanlardır. Her köpek sevgiyle, anlayışla, ve zamanla eğitilebilir. Eğitilemeyecek köpek yoktur. Rehabilite edilmeyen köpeklerin öldürülmesi teklifi (ki bu kararı kimin, hangi eğitimden sonra, neye dayanarak vereceği belli değil) kolaya kaçmaktır, gereksizdir, çok yanlıştır, ve zalimcedir.
Dahası, büyük ihtimalle sadece insanlara alışmış, yerel halk tarafından bakılan, ve insanlara herhangi bir saldırgan tehdit oluşturmayan sakin köpekler yakalanabilecek, potansiyel olarak saldırgan olabilecek diğer köpekler ise insanlardan kaçarak yakalanmaktan kurtulacaktır.
Unutmayalım ki, hayvanlar insanların sahip oldukları eşyalar değiller. Onlar kendi duyguları, düşünceleri, karakterleri, ve bilinçleri olan canlılar. Tıpkı 10.000'den fazla bilimsel makalenin de gösterdiği gibi.
İlk yayınlanma tarihi: 24 Haziran 2024. Son güncelleme: 4 Ekim 2024